Sıkıntı yaratan olaylar karşısında bir
tepki sürecidir. Bireyin kendisinden ve çevresinden kaynaklanan bedensel ve ruhsal gerilim, baskı,
endişe, kısaca kişiye rahatsızlık veren bir durumdur.
Stresin Belirtileri
Stres 3 dönemli bir sorun olarak karşımıza
çıkar;
1)Alarm
Tepkisi:
Bu dönem, insanın dış uyaranı stres olarak algıladığı durumdur.
2)Direnç
Dönemi: Bu
dönem stresle yüz yüze kalınan, araya başka stresler girmezse baş
edilebilecek dönemdir.
3)Tükenme
Dönemi:
Stresle etkili bir şekilde baş edemediğimizde ya da üstesinden gelemediğimiz stres
kaynakları çoğaldığında vücudun adaptasyon kapasitesi zorlandığı dönemdir.
Stres altındayken beyin algıladığı
tehlike karşısında “savaş ya da kaç”
emri verir. Bu emrin yerine getirilmesi için, gerekli olan kas gerginliği artar. Ancak savaşmanın veya kaçmanın mümkün olmadığı
durumlarda artan enerji ve kas gerginliği boşalamadığı için çeşitli fizyolojik
belirtiler ortaya çıkar. Bunlardan en sık olanı baş ağrısıdır.
Temel Stres Faktörleri
-Sorumluluklar
ve Yoğun İş Yükü
(sorumlulukların
belirsizliği, iş yükünün fazla olması, sorumluluk harici iş yüklenmesi)
Bireyin sorumlulukları konusunda yeterli
bilgisinin olmaması durumunda rol belirsizliği görülür. Eğer işin amaçları
yeterince tanımlanmamışsa, bir diğer ifade ile birey ne yapacağını bilemiyorsa
stres kaçınılmaz olacaktır
Bireyin üstlendiği iki veya daha fazla
rolün aynı zamanda ortaya çıkması, bireyden zıt isteklerde bulunulması rol
çatışmasına yol açabilir. Örnek olarak bir işçiden amiri üretimi hızlandırmasını
isterken, çalışma arkadaşları üretimi yavaşlatmasını isterse kişi rol çatışması
yaşayabilir.
Diğer insanların sorumluluğunu
üstlenmek, kişilerde gerginlik yaratan bir stres kaynağıdır. Diğer insanların
mesleki gelişiminin sorumluluğu bir kişiye yüklenmiş ise, ayrıca işin doğası
çok fazla sorumluluk gerektiriyor, ancak yetkiler sınırlı ise, kişi kendini
yoğun stres altında hissedebilir.
-Kişilerarası
Çatışma:
İş yerinde
üstleriyle geçimsizlik ve çalışanlar arasındaki olumsuz ilişkiler, kişiliklerin
uyumsuzluğu, amirlerle, meslektaşlarla ya da memurlarla çatışma ya da tartışma,
evde aile fertleriyle yaşanan tartışmalar, sosyal ilişkilerde arkadaşlarla veya
iletişimde olunan diğer kişilerde yaşanan sıkıntılar en basit işlerde bile
gerginlik yaratır. Çözümü en zor olan da bu sorundur.
-Kalabalık/Trafik:
Büyük şehirlerde
yaşamanın yegâne problemlerinden birisidir bunlar. Bulunulan ortama adapte
olmak, bakış açımızı değiştirmek gerekebilir. Kendi kontrol alanımızın
dışındaki konulara kızmak, öfkelenmek, sinirlenmek, tepki göstermek bizi daha
stresli, uyumsuz ve mutsuz yapar. Bu nedenle farklı bakış açılarına odaklanmak,
alternatif düşünceler üretmek veya yaşanan bu kaçınılmaz sorunları
olabildiğince yumuşatmak için yollar bulabiliriz. Trafik esnasında arabada
sevdiğiniz şarkılardan oluşan bir albüm dinlemek, klasik müzik dinlemek,
kulaklık yoluyla telefonla görüşmek gibi. Kalabalık içerisindeyken görmek
istemediğiniz şeylere odaklandıkça onları görmeye başlarsınız bu nedenle
odağınızı kendi içinize çevirin. Belki alternatif bir güzergâh belirleyip
oradan istediğiniz yere gidebilirsiniz veya bir yerlerde çay/kahve molası
verebilirsiniz. Sizin dışınızdaki kişilere sinirlenip somurtabilirsiniz elbet
ama bu size bir şey kazandırmayacaktır. Kalabalıklar içerisinde de kendi
hoşunuza gidebilecek şeyler bulabileceğinizden eminim.
-Sınırların
Çok Katı veya Çok Gevşek Olması:
Kişisel hayatta kimseye hayır diyememek,
sınırlarımızı çizememek ve bu nedenle hayatımıza sıkça müdahale edilebilmesi,
kendi isteklerimizi gözardı etmek.
-Fiziki
Mekan ve Çevre Şartları:
Çalışma, eğitim alanı veya evde en fazla
zaman geçirilen yer (oda), masa, koltuk, sandalye vs gibi materyaller ve
bulunulan ortamın hava koşulları, aydınlatması, sıcaklığı, gürültü veya
sessizliği rahatlık ve güven sağlamalıdır. Konfor alanında kişinin kendisini
iyi hissetmesi hem fizyolojik hem psikolojik durumu etkilemektedir.
-Yüksek
Beklentiler:
Kişinin iş yaşamında belli bir hedefe
ulaşmak, kariyer basamaklarında yükselerek bunun
karşılığında daha fazla güç, saygınlık
ve para elde etmek, kariyer gelişimini sağlamak yönündeki istek ve ihtiyacının
örgüt tarafından karşılanamaması ve çeşitli şekillerde engellenmesi çalışanda strese
yol açacaktır. Bireyin kariyerinde doyumu ve etkinliği iş stresini kontrol
altında tutmasına bağlıdır.
-Mobbing:
Duygusal saldırı, ayrımcılık ve zorbalık
olarak da tanımlanan mobbing, fiziksel şiddetten çok psikolojik baskı ve
yıldırma politikası ile işyerindeki herhangi bir çalışana uygulanan ısrarlı ve bilinçli
bir davranış olarak tanımlanmaktadır. Mobbinge uğrayan kişilerin %40’ının
depresyona girdiği, travma sonrası stres bozukluğu yaşadığı gözlemlenmiştir.
-İşe
geç gitme / İşten erken çıkma/Devamsızlık:
İşe, eğitime vb yerlere geç gitme,
buralardan erken çıkma veya hiç gitmeme (devam etmeme) durumları hem kişinin
adaptasyonuna yönelik bir stres faktörü olurken hem de bu ortamdaki kişilerin
stres faktörünü artırmaktadır.
-Psikoloji randevusu alan danışanın seansa
gelmemesi veya devam eden bir seansın danışan tarafından birden sonlandırılması
-Çok isteklerle katıldığınız eğitim veya
atölyeye devam etmediğiniz oldu mu? Neden?
-Çatışma:
Çatışma, bireysel ve örgütsel olarak iki
boyutta ele alınabilir. Bireysel anlamda çatışma, bir
insanın hedeflerine ulaşmasını engelleyen
davranış biçimleri olarak tanımlanabilir. Birey bu
engellemeler sonucu gerginlik ve
uyumsuzluk sorunları yaşayabilecektir.
Özellikle çatışma halinin uzun sürmesi
birey üzerinde stres yaratabilecek ve organizma bünyesinde çeşitli sorunlara
(kalp rahatsızlığı, ülser gibi) neden olabilecektir.
-Zaman
Baskısı
-Hata
Yapma Korkusu/Yanlış Anlaşılma Korkusu
-Güvenliğin
Az Olması
Uzman Klinik Psikolog ve Psikoterapist U. Sezin Çelikkanat Mısırlı
**
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder