Bugün Bayram, Erken Kalkın Çocuklar
Hepimizin
bildiği üzere yarın bayram ve kurbanlar yasta. Çocuklar ve benim gibi
öğrenciler toplayacakları paranın telaşında. Tatilciler yollarda; dolayısıyla
trafik fenalarda. Memleketine gitmek isteyen gurbetçi öğrenciler 1 ay
öncesinden yolculuk biletlerini aldılar, bavullarını hazırlayıp erkenden yola
koyuldular. Sahi nedir bayram? Küçükken harçlık verildiği için sevilen,
büyükken de tatile kaçmak için fırsat bilinen günler mi?
Büyüklerimizin “nerede o eski bayramlar”
dediği bayramları hiç göremedim ben. Kendimi bildim bileli bayram benim için
tatil anlamına geliyor. Eskiden bir heves giyinip kuşanıp aile-akraba
ziyaretleri yapardık; el öpüp para toplardım. Şimdilerde ise eskisi kadar
hevesli değilim bayram için süslenip püslenmeye. Bayramda ne kadar harçlık
toplarsam kâr diye düşünüyorum şu anda. Malumunuz öğrencilik zor; fotokopi, kitap,
telefon ve yemek masrafları ile kıyafet alışverişleri derken elimizde avucumuzda
hiçbir şey kalmıyor; acil para ihtiyacımız ortaya çıkıyor.
Gençler için bir bunalımdır çoğu zaman
bayram. Bayramları tatil olarak görüp bu öğrenciler dinlenmesin, gezip dolaşıp
eğlenceli vakit geçirmesin diyerekten hemen arkasına sınav dayanan, bir sürü
ödev verilen ya da arkadaşlarla görüşmek için fırsat bulmuşken bir sürü akraba
ziyareti yapmak zorunda olunan günlerdir. Bayramlarda büyüklerin elleri öpülür;
gidilen ziyaretlerde dayatmalara dayanamayarak baklava, börek, çörek yiyerek
gereksiz kilo alınır. Her sene trafik kazalarının arttığı dönemlerdir
bayramlar; dileğim bu bayram, kaza bilançosunun ağır olmaması ve insanların
trafikte bilinçli hareket etmeye başlamasıdır.
Geçtiğimiz yıllarda gazetede bulduğum bir
yazıyı aktarmak istiyorum sizlere: “Bugün bayram erken kalkın çocuklar"...
Hep erken kalktık Barış abi, hatta kalkmaya gerek kalmadı çünkü hiç
uyuyamadık... Heyecanlıydık, çocuktuk işte, yeni elbiselerin yeni ayakkabıların
varlığı bile uykumuzu kaçırmaya yetebiliyordu. Onları giymek, sabah caka satmak
için sabırsızlanırdık. Bayram denince bir çocuk gelir her defasında gözlerimin
önüne... İnsanların ne kadar da "insan" olabileceklerini bilmeyen,
insanı tanımayan bir çocuk... Hayatın ne kadar da "hayat"
olabileceğini bilmeyen, hayatı tanımayan bir çocuk... Bayramlıklarını giyip
uzaklardan gelecek kuzenlerini camdan hiç ayrılmadan bekleyen bir çocuk... Kuzenleri
de bilmezdi insanları o zamanlar, bilmezlerdi insan olmayı... Biri insan
olmadan çekip gitti, her soruluşunda "melek oldu cennete gitti"
denildi onun için ve hep sorgulandı bu cennetin yeri. diğerleriyse insan olup
çekip gitti... Şimdi daha iyi anlıyorum Barış abi seni, neden bayram şarkısında
çocuklara yer verdiğini. Bayram çocuk için, çocuksa bayramı her yeni eklenen
yaşıyla yavanlaştırmak için var... Çocuk büyümek için, bayramsa çocuğun
büyüdüğünü anlaması için var...” Her okuduğumda ilk defa okuyormuşçasına bir etki
yaratıyor bu yazı yüreğimde.
Öte yandan yüz yüze görüşemeyenler telefon
aracılığıyla iletişimde bulunurlar birbirleriyle. Özellikle bayramlarda mesajlaşmak
çok ilginç geliyor bana. Kişiye özel mesaj atanlara sözüm yok, onlar en azından
tüm samimiyetiyle bayram kutlaması yapıyor. Ancak mesaj metninin altına eklenen
ad-soyad bu bayram mesajının samimiyetine gölge düşürüyor. Hiç sevmiyorum bu
toplu bayram mesajlarını ve bana atılan toplu mesajlara cevap vermiyorum, kimse
kusura bakmasın.
Bir de
bayramda mesaj yoluyla kutlama ritüelinden sonra karşı tarafla iletişimi devam
ettirmeye çalışan eski sevgililer vardır. “Bayram seyran bahane seninle
konuşmak şahane” durumu diyorum ben buna. Çünkü bu, “seni özledim”
demenin bir başka çeşididir. Bu sebeple, bayram günlerinde atılan mesajların
bir başka özelliği de uzun zamandır görüşmediğin, kendisinden haber alamadığın
ama kendisini merak ettiğin halde cesaret edip de iletişimde bulunamadığın
kişilerle bayramı mazeret edip haberleşme imkânının bulunmasıdır. Önce bayram
mesajı atılır, ardından hal hatır sorarak aradaki kaybedilen zaman telafi edilmeye
çalışılır. Bu iletişim şeklinin insanları ne kadar tatmin edeceği ise
tartışmaya son derece açık görünüyor.
Deliye her gün bayram diyorlar ya hani, o zaman "aklını kullan adını çıkar deliye" diyorum izninizle.
Deliye her gün bayram diyorlar ya hani, o zaman "aklını kullan adını çıkar deliye" diyorum izninizle.
Fazla uzatmaya gerek yok, hangi yaşta olursak
olalım sevgiyi hatırlamak ve hatırlatmaktır bayram. Herkese mutlu bayramlar diliyorum.