Bakıcı kişiden güvenli bağlanma ve koşulsuz sevgiyi alan kişilerde bağlanma veya bağımlılık açısından ilerleyen yaşlarda herhangi bir sorun olmadığı belirtilmektedir. Bu yaşlardaki sevgi göstergesi biraz şefkat biraz da beslenme olarak karşı tarafa aksettirilmektedir. Fizyolojik ve emosyonel beslenme dediğimiz bu durumların aşırı doyurulması da yetersiz doyurulması da kişinin yetişkinlik çağında çevresindeki her şeyle (kişilerle, nesnelerle) kurduğu ilişkilere yansımaktadır. Özellikle tutarsız sevgi göstergesine maruz kalan çocukların ilerleyen yaşlarda borderline eğilim göstermeleri mümkündür. Bu noktada anne-kız ilişkisi mühimdir. Öte yandan bağlanma-fobi de bu şekilde gelişim göstermektedir.
Bazı durumlarda ise bağlanma korkusu öğrenme ile pekişen bir durumdur. Bir çeşit savunma mekanizması işlevi görmektedir. Uzun süre kendini kendinden olmayan her şeye kapayan insanlarda kalıcı bir kişilik bozukluğuna ek olarak bağlanma korkusu gelişmektedir. Özellikle obsesif kişilik yapısına sahip olan kişilerde bağlanma problemlerine oldukça sık rastlanmaktadır. Obsesyonlar kişinin kendisini korumaya yönelik davranışlar sergilemesine yöneliktir.
Bu kişilerin şu davranışları özellikle dikkat çeker:
-Çok kabayken bile çok kibar olurlar.
-Yalnız uyumayı severler.
-Hayatlarına kalıcı kişileri almaktansa yüzeysel ilişkiler kurmayı tercih ederler.
-Karşı cinsle olan ilişkileri genelde fiziksel ve yüzeyseldir.
-Seviştikten hemen sonra bütün kanıtları ortadan kaldırırlar. Çarşaf/havlu gibi malzemeleri apar topar çamaşır makinesine atıp makineyi hemen çalıştırırlar. Aşırı eğilim sergileyen kişilerin bu malzemeleri çöpe atıp çöp torbasını da dışarıdaki çöp konteynırına attığı gözlemlenmiştir.
-Hatırlatıcılardan daima uzak dururlar.
-Hayatına giren kişileri kendi isteklerine göre kullanma eğiliminde olurlar.
-A-B-C planları yapıp bir sonraki adımı hesaplama gayreti içindedirler.
-Kafalarının net olmasını isterler.
-Duygusal bir şeyler hissetmeye başladıkları anda kendi kabuklarına çekilip bu hissiyatları geçinceye kadar münzevi bir hayat yaşamaya çabalarlar.
-Hayatlaında kalıcı olacak hiçbir şeye tahammülleri yoktur.
-Bazı şeyleri düzeltmektense doğrudan onlardan uzaklaşmayı veya kurtulmayı tercih ederler.
-Oldukça manipülatif olup çevrelerindeki kişilere duygusal istismarda bulunurlar.
Bu kişilerin yaklaşık 1 sene boyunca bilişsel davranışçı terapi desteği alması gerekmektedir. Çözülmemiş yas süreci, anksiyete, obsesyon, travma sonrası stres bozukluğu tedavi yöntemlerini de içine alan bir süreçten geçirilerek eklektik bir yöntemle komorbit hali çözümlemek mümkündür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder