Terbiye, parayla pulla alınmıyor ne
yazık ki. İnsanın kendini yetiştirme şekli bir bakıma… Kitap okumak, çok
gezmek, kendini yetiştirmek, azla yetinmemek, kaliteli popülasyonlar içerisinde
bulunmak veya o kaliteyi kişinin kendisinin yaratması ile mümkündür terbiye.
Öyle hiç kitap okumayıp kendince(!) övünerek “ben hayatımda hiç kitap okumadım”
diyen birisine saygı duymamı beklemeyin benden. Aynı şekilde bulunduğu ortamın
gerektirdiği şekilde giyinmek de terbiye göstergelerinden birisidir. Misal
ribanaları lastikli bir eşofman giymiş birisi benimle görüşmeye gelse kendisine
zerre saygı duymam, duyamam kusura bakmasın. İzin almadan bir başkasının
malını, mülkünü sahiplenmek ise kişinin özel hayatına tecavüz etmek gibidir.
Böyle kişileri olası en sert biçimde uyarmanız sizin hakkınızdır. Benim hassas
olduğum ve sinirlendiğim noktalar bellidir. Hiçbir zaman da kendi çizgimi
bozmadım bu hayatta. Kişisel bakımına özen göstermeyen, düzgün giyinmeyi
bilmeyen, kitap okumayan, genel-kültürü yerlerde sürünen ve bu haliyle
kendisiyle gurur duyan egonun vücut bulmuş halleri çekilebilirler mi kendi
köşelerine? Hatta öyle bir köşe olsun ki bu, mümkünse hep oralarda sığıntı
olarak yaşasınlar da benim seviyeme yükselme cüretini göstermesinler. Zira gerçekten
çok sinirlenebiliyorum hadsiz insanların var oluşuna. Çünkü bazı kişilerin
varlıkları bile beni sinir etmeye yetiyor. Bazen bir ses tonu, bazen kullandığı
edepsiz kelimeler, bazen bakımsız bir dış görünüş, bazense haddini aşan
bakışlar… Lütfen herkes dengine göre davransın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder