18 Mart 2013 Pazartesi

İnceleme: Tevfik Fikret ile Çocuk Şiirinin Gelişim Aşamaları



Edebiyatımızda pek az şair, tabiat ve mizacını Tevfik Fikret kadar şiirine yansıtabilmiştir. Sevgi ve nefretleri, sevinç ve kırgınlıkları, umut ve bezginlikleri, onur ve gururu, şiirlerinde derinden hissedilir. Bu yüzden Fikret’in kişiliğini iyi tanımamız gerekir.
Tevfik Fikret bugünün küçükleri yarının büyükleri ve ülkenin geleceğidir diye düşünerek çocuklara ve gençlere ayrıcalıklı bir önem vermiştir. Ülke kalkınmasında bu dinamik kitleye önemli misyonlar yükleyen Fikret, özellikle modern bir eğitim sistemine ihtiyaç duyulduğuna işaret etmiştir. Bu açıdan şiirlerinde; çağdaş, gerilikten uzak hurafelerden arındırılmış bir eğitim anlayışının çocuk ve gençler üzerinde yaratacağı olumlu etkiye dikkat çekmiş ve öğretmenliği boyunca da görev yaptığı eğitim kurumlarında bu ilkeleri yerleştirmek istemiştir. Bu perspektiften bakınca, çocuk ve gençlerin modern eğitim bilgisi ve en önemlisi sevgi ile donatılmaları gerektiğine inanan şair, onlara sürekli ulvî değerleri hatırlatmış; çalışmanın önemine, güzel sanatların gereğine önem vererek “yarının küçük güneşleri” ne ülkenin aydınlatılması konusunda sahip olmaları gereken ülkülerini şiirlerinde bir bir iletmiştir. Bu örneklerde de görüldüğü gibi Fikret, gençliğin toplumdaki yerini ve önemini kavrayan, çocukların eğitiminin her şeyden önce gelmesi gerektiğini savunup bunu şiirlerinde de belirten ilk şairimizdir.
Şermin, Tevfik Fikret’in hece ölçüsüyle, kolay anlaşılır yalın bir Türkçe ile çocuklar için yazdığı şiirlerden oluşan bir kitaptır. Bu kitapta yer alan şiirlerinde, Tevfik Fikret, küçüklere aydınlık ve ilerici bir dünya görüşünü ileterek çocukları çalışkanlığa, doğruculuğa, kardeşliğe, insanları sevmeye yönlendirmek istemekte, onları iyi birer insan olmaya hazırlayacak duyguları işlemiştir. Bunu yaparken de çocuk ruhunu ve çocuk dünyasını çok başarılı bir şekilde yakalamıştır. O dönem ders kitaplarında okutulan bu şiirler birçok insanı çocuk şiiri yazmaya yöneltmiştir. Bu şekilde "çocuk şiiri" alanında, sonraki kuşaklara öncülük etmiştir.
Tevfik Fikret, kendisine esin kaynağı olan oğlu Haluk ile ilgili şiirlerin bir kısmını kendi el yazısıyla basılan Haluk’un Defteri adlı kitabında toplamıştır. Kitabın birinci kısmında Fikret, oğlu Haluk’a seslenerek onu yurdunun kalkınması ve özgürleşmesi için çalışıp gerçeklerden ve bilimden şaşmayarak aslı olmayan bilgilere inanmaması gerektiğine dair, yapılan haksızlıklara ve eşitsizliklere sessiz kalmaması konusunda öğütler verir. Haluk’un Defteri geleceğe umutla doludur. Fikret, bu şiirlerde gelecek kuşakların zamanın kötülüklerini yeneceğine dair inancını göstermiştir.
Tevfik Fikret, çocukların yalanlarla hurafelerle değil, bilimle, müspet doğrularla büyütülerek cesaretli birer birey olmalarını istemektedir. Haluk’un Amentüsü adlı şiirde bilim ve tekniği boş inançları yıkmakta önemli bir adım olarak görür. Çünkü Fikret, karanlığı batıl inançların değil aklın gücünün aydınlatacağını savunmaktadır. Çocukların sevgiyle büyütülmesi ve dini konularla gözlerini korkutmak yerine onlara doğru yolun gösterilmesi gerektiğine inanmaktadır. Şairin Ezan şiirinin de değeri bu açıdan yüksek ölçeklidir.
Fikret, Promete adlı şiirde, aydınlığa ve bolluğa susamış olan halkı mutluluğa eriştirmek için miskinliği bilim ve sanattan alınan güçle kırarak, milleti çağdaş uygarlık düzeyine ulaştıracak atılımcı gücün bilgili ve kültürlü gençler olduğunu düşündüğünden, gençlerin Yunan Mitoloji kahramanını örnek almalarını ister.
Tevfik Fikret’i en çok yoksul ve kimsesiz çocuklar düşündürür. Onun acıma duygusu ve insancıllığı en çok onlar için yazdığı şiirlerde ortaya çıkar. Bir ramazan akşamında aç, susuz, sefil bir vaziyette, yağmur altında dolanan çocuk, Fikret’in merhametiyle birleşince anlamsal bir güç kazanmıştır. Ramazan Sadakası, Hasta Çocuk ve Haluk’un Bayramı adlı şiirler bu durumun en açıklayıcı örnekleridir.
Tevfik Fikret, çocukların eğitiminden başka onların ruhsal durumlarını da önemseyerek Keman şiiriyle onların ruh sağlığına da dikkat çekmiştir.
Fikret, çocukları “bugünün küçükleri, geleceğin büyükleri” olarak değerlendirerek onları önemsemenin ülke gelişimine katkı sağlayacağını düşünmüş ve böylelikle çocuklar için ayrı bir edebiyatın var olması gerektiğini savunarak büyük bir atılımda bulunmuştur. Hayatın
gerçekleri ile onları yüzleştiren ve onlara, dünyayı çıplak gözle göstermeye
gayret eden Fikret, Ziya Gökalp’in dile getirdiği “hayatın en tatlı çağı
çocukluktur” (Enginün, 1998:390) düşüncesinden hareket ederek, onları bu
çağdan sonra gelecek zorluklara hazırlamayı, bu küçük ama ruhları büyük
değerleri, medeniyetin bütün nimetleri ile kucaklaştırıp yaşamının sonundaki
teselliyi bu şekilde sağlamayı istemiştir. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın şairi; “Türkçede “nesil” ve “gençlik” kelimelerine ilk defa hakiki
değerini veren” (Tanpınar, 1995:525) kişi olarak nitelendirmesi, bu açıdan
dikkate değer bir özelliktir.
Tevfik Fikret’in Ferda adlı şiiri Servet-i Fünun döneminin en nadide gözbebeğidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün de inkılâp ruhunu Tevfik Fikret’ten aldığını söylediği ve Ferda şiirinin Atatürk için ayrı bir önem taşıdığı herkesçe bilinmektedir.
Tevfik Fikret’in eşitlikçi ve özgürlükçü tutumu yadsınamayacak derecede önemlidir. Fikret, kız ve erkek arasında hiçbir fark olmadığını, fırsat eşitliği olması gerektiğini savunmuştur. Kızların gelecek hayatlarında anne olacaklarını da göz önünde bulundurarak temel eğitim hakkından en başta onların yararlanması gerektiğini düşünmüştür. Bir Kız Mektebi adlı şiiri bu konudaki düşüncelerini açıkça ortaya koymuştur. Kızları çiçek olarak görerek onların toplumdaki yerinin ne derece önemli ve hassas olduğuna dikkat çekmek istemiştir. Şair bu şiirinin başında “kızlarını okutmayan millet, oğullarını manevi öksüzlüğe mahkûm etmiş demektir; hüsranına ağlasın!” şeklinde hitap ederek kızlara verilen değerin topluma yön vereceğini belirtmiştir.
Tevfik Fikret, küçük yaşta bile büyük işler yapılabileceği; ancak sorumluluk duygusuyla çalışmanın ve cesur olmanın gereği üstünde durmuştur. Çünkü bu yaklaşımın, çocuğun kendini tanımasına, kişiliğini geliştirmesine katkıda bulunacağı görülmektedir.
Görüldüğü üzere Tevfik Fikret, çocuk ve gençlerin hayatını önemseyerek onların sağlıklı, eğitimli ve bilgili birer yetişkin olmaları için şiirleriyle yol göstermeye çalışmıştır. Eşitlikçi ve özgürlükçü yanıyla muhafazakâr kesimin eleştiri oklarını üzerine çekmiş olsa da o kendi yaptığı işin arkasında durmuş ve inzivaya çekildiği anlarda biraz kırgın da olsa yine de kendi doğru bildiklerinden şaşmadan yoluna devam etmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder