9 Aralık 2014 Salı

90larda Aşk Başkadır!

Ben yanlış zamanda dünyaya gelmiş olabilir miyim acaba? 90ları yeniden yaşamak istiyorum. Çocukluğum 90larda geçti ama ben 20li yaşlarımı 90larda yaşamak isterdim… Ah bu 90ların şarkıları yok mu… Beni benden alır, öyle yerlere götürür bırakır ki geri gelemem, gelmek de istemem.

Aslında tam bir 90lar prensesiyim. Sene 1993, ekranlarda Çelik, şarkısını söylüyor “Ateşteyim”. Kıpır kıpır. Sözleri saçma bile olsa beni eline geçirmiş olmalı ki “Çelik benim aşkım” diyerekten o yaşta onun posterini bulup odamın duvarına çerçeveletmiş biriyim ben! Ah o şarkılar benim içime işlemiş sanırım gayet maymun iştahlı, şıpsevdi ruhlu birine yakışan sözleri var şarkının! 1995 yılında babamın onu hiç sevmediği halde benim için acayip kalabalık bir yerde beni omzuna alıp da sırada beklemek suretiyle Çelik’in imza gününe gittiğimiz de olmuştur. Çelik’le birlikte fotoğrafımız bile var! İstediğimi elde edemediğim nerede görülmüş ki benim? Hiç.

1993-1994 yılları arasında babamın yardımlarıyla evde kaset doldurduğum doğrudur! Evet, şarkı söylemeyi seviyordum ama ne yapalım… İlk söylediğim şarkı ise Kenan Doğulu’nun “Yaparım Bilirsin” şarkısıdır. Hani “Engel mi mesafeler aşk yoluna meşk yoluna…” diye başlayan. O zamanlardan bu zamanlara gönderme yaparcasına… Ama ne diyordu şarkıda “Yakarım Roma’yı da yakarım, olurum yine senin olurum” azimli şarkılar seviyormuşum o zamanlarda da, beni iyi ifade ediyormuş sözleri; 90larda yazılmış olan tüm şarkıların sözlerinin saçmalığına gönderme yaparcasına.

1995’te Ege’nin şarkılarını dinler dururdum, çok severdim şarkılarını ama kendisini pek beğenmezdim. Şimdi tekrar dinledim o şarkıları yine aynı şekilde etkiledi beni. Adamın sesi güzelmiş ama tipi de fena değilmiş hani gayet yakışıklı bir adammış. Bu aralar Ege’nin “Sevildiğini Bil Yeter” şarkısına sarmış durumdayım, o zamanlar hiç dikkatimi çekmemiş bir şarkıydı bu. Zaman içerisinde zevklerim de değişmiş bayağı anlaşılan. O zamanlar Ege’nin “Yaz Aşkım” şarkısını dinleyip duygulanırdım hep yarım kalan bir aşktan bahsedildiği için. E bir de o yaşlardayken bile yaz aşkım olmuştu benim (laf aramızda, o gelirdi aklıma!). Zaten ben en çok yaz aşklarını sevmişimdir. Çocuktuk o zamanlar tabi ama yıllar sonra yeniden tanıştım kendisiyle, hatırlamadı beni; zaten çocukken de platonik bir aşktı bendeki (5 yaşındayken ne aşkı ya Allah aşkına!). Kendisine hayatta başarılar dilerim…

Sene 1996, ekranda Kerim Tekin; şarkısı “Cici Baba”… İlk görüşte aşk! Tarifi yok. Öyle büyük bir aşk ki bu; bir gün evde ateşler içerisinde hasta yatıyorum ve hasta ziyaretine gelen büyük teyzem bana Kerim Tekin’in kasedini getiriyor. Kasedi görür görmez elinden alıp walkman’ime takıp dinliyorum, ne ateş kalıyor ne hastalık. Kerim Tekin’imin sesi beni iyileştiriyor… Mekânı cennet olsun. Onu hiç unutmadım, unutamam. Karbeyazdır ölüm, bilirim sevdiğim; sen çok sevdin oraları ve gittin erkenden cennete “Yaz Aşkım” filminde canlandırdığın gibi. 28 Haziran 1998’dir onu kaybettiğimiz gün. Buradan da hatırlatma yapayım.

1997 yılında Ali Güven vurgunu yaşadım ben! O yeşil gözleri ve büyük halka küpeleriyle kalbimi çalmıştı. Hele hele bir keresinde Huysuz Virjin’in programına katılmıştı da Huysuz’un yaptıkları karşısında sus pus oturmuştu, çok üzülmüştüm! Annem dalga geçmişti “bu eziği mi beğendin sen?” diye. (ezik değil o tamam mı?) “Yolcu” ve “Yadigâr” şarkılarını çok severim Ali Güven’in, onun dışında bu aşk uzun ömürlü olmadı…


Bu yazımı 90lara ayırdığım için 2000li sevdalarımdan bahsetmedim görüldüğü üzere… Başkalarında olduğu gibi Tarkan, Kenan Doğulu, Burak Kut gibi klişe isimlerin aşkı olmadı bende, hep kendi tarzımı buldum.  Bir de ben ne zaman kendimi mutsuz hissetsem, havalar soğusa, kış gelse çareyi 90larda buluyorum. Minik Serçe'miz Sezen Aksu, Harun Kolçak ve Bendeniz düetleri, Aşkın Nur Yengi’ler, Taner'in tüm şarkıları, Onur Mete, Gülşen’in “Gel Çarem” halleri benim acımı hafifletir, hem de bana ilham verir. 29 Aralık 1989’dan 1 Ocak 1990 doğumlu olaraktan tam bir 90lar kızıyım anlayacağınız!

**

25 Eylül 2014 Perşembe

Moda: Asi Sonbahar

Eveeeeet, uzun zamandır ara vermiş olduğum moda yazılarına hızlı bir dönüş yapmaya karar verdim. Kısa ve öz konuşacağım ve bu sezonun yükselen yıldızını size sunacağım.


2014 sonbaharının rengi asker yeşili ve toprak tonları olacak. Kamuflaj deseni ve leopar deseni ise şal, çanta ve aksesuarlarda sıklıkla karşımıza çıkacak.


Aman diyeyim leopar deseni ile kamuflaj desenini bir arada kullanarak vahşi doğada kaybolmayasınız! Yoksa ben bile sizi kurtaramam, yılın kezosu olup çıkarsınız.

Havaların soğumasıyla birlikte asker yeşili parkalar da sokaklarda yerini alacak. Şahsen ben, rocker görünümden hoşlandığım için siyah deri ceketinden şaşmayanlardan olacağım. Dilerseniz siz de asi bir görünüm için deri ceketinizle birlikte sezonun hit aksesuarlarını tercih edebilirsiniz.


Spor ayakkabıda supergalar liderliği elden bırakmayacak. Spor ayakkabılarda dolgu topuk modası devam etmekte. Ayrıca sezonun hippiliğine yakışır bir biçimde asker postalları sokak modasının kalbini oluşturacak!
Topuklu ayakkabılarda kalın topuk sezonunu açıyoruz. Dolgu topuklu olanlardan itina ile kaçınınız!


Çantalarda ise gözdemiz sezonun asil rengi taba olacak.


Öpüldünüz!
xoxo

11 Şubat 2014 Salı

Sevişmek Sevmekten Gelir!

Günümüzde insanlar sevgiye, sevilmeye ve aşk temalı görsellere halen bir endişe ile yaklaşıyor, hayret ediyorum. Hatta hayret etmenin de ötesinde sinir oluyorum. Neden mi sinir oluyorum? Çünkü bu dünyada her şeyin çözümü sevgidir. İnsanlık sevgisi ise en başta gelir.


Aşk en temel duygudur benim için. Ben ki çocukluğumdan beri aşk ile büyüyen biriyim. En önemlisi kendime aşk ile bağlıyım. Bunlar en güzel duygular ve en temel gereksinimlerimiz, lütfen bunlardan korkmayın. Sevgi içeren görselleri paylaşın; paylaşın ki içinizdeki sevgi dışınıza taşsın. Görenler de size imrensin ki gözlerindeki nefret perdesi aralanarak sevgiye yer açmaya çalışsınlar. Yazık etmeyin geçen günlerinize. Bu dünyaya bir kez geliyoruz, o halde onu dilediğimizce yaşamak bizim hakkımız!

Çok merak ediyorum “o yasak, bu yasak!” diye yetişen nesillerin ruh sağlığının yerinde olup olmadığını. Çünkü ben sağlıklı nesillerin yasaksız ortamlarda yetişmesi gerektiğini düşünmekteyim. Gel gelelim ülkemiz git gide dibe gidiyor. Her gün ayrı bir yasak, sansür meydana çıkıyor. Bunlar yetmezmiş gibi kadın cinayetleri halen devam ederken meclis köşelerinde kadınlarla ilgili konular hakkında kararlar veriliyor. Size ne kardeşim! Size ne kadın bedeninden, kürtajından... Sex sahneleri yasaklanıyor, evlilik öncesi ilişki ise sanki “7 ölümcül günah”tan biriymiş gibi görülüyor, yazık. Sevişmek, sevmekten gelir; buna inanın!  21.yüzyılda olmamıza rağmen bu çağ dışı yorumlar insanlık ayıbıdır. Her insanın kendi düşüncesi kendinde kalmalı ve kimse kimsenin hakkında söz sahibi olmamalıdır.


Ben buralara nereden mi geldim? Efendim, bendeniz bilindiği üzere Gossip Girl dizisinin büyük hayranlarından biriyim. Dizi karakteri olan Blair bana çok benzediğinden Chuck&Blair aşkını çok sevmekteyim. Bildiğiniz üzere bir nesli peşinden hayli sürüklemiş olan bu dizi 2012’nin Aralık ayında final yaptı. Ama içimizdeki “Chair” aşkı bitmek tükenmek bilmedi. Her neyse.. Ben bu aşkı Facebook sayfama taşımaktan gurur duyuyorum çünkü dediğim gibi aşk ile sevgi ile büyüyen biriyim ben; aşk olmazsa olmazım! Belki de onların aşkıyla besleniyorumdur, kim bilir! Paylaşmış olduğum bu çiftin fotoğrafları “bazı” kişileri rahatsız etmiş efendim, çok “öpüşmeli, sevişmeli” fotoğraflar paylaşıyormuşum, yoksa sessiz sedasız evlenmiş miyim.. Üstelik bu sözleri kendini eğitime adamış kişilerin söylemiş olması beni ayrıca üzdü. Kusura bakmayın, kendinizi gerektiği kadar yetiştirememişsiniz. Ben ister evlenirim, ister sevgilimle birlikte yaşarım; ama size hesap vermem! Üzgünüm ama bu vakitten sonra size saygı duymam biraz gülünç olacaktır. Size “dar pencerenizde at gözlüğünüzle” mutluluklar dilerim!


**

7 Şubat 2014 Cuma

Erkek Modası: Ceket ve Kabanlar

Sezonun öne çıkan “zipper” detayı ceket ve kabanlarda da kendini gösteriyor.


Sokak modasında zirve yapan yandan fermuarlı ceket ve kabanlar görünümüyle cool bir hava katarken içi tiftik detaylı olanlar sizi soğuktan da koruyacak. Soğuk havalarda da şıklığından ödün vermeyen erkekler için ideal olan bu ceketleri kaçırmamanızı öneririm.


Bu sezon ceket ve kabanlarda da ekose desenine sıklıkla rastlayacağız. Geçen sezon hayatımıza giren ve kolej havasının modernizmle bütünleştirilmiş hali çok beğenildi. Bu sebeple sadece gömleklerde değil ceket ve kabanlarda da ekose deseni yerini almış oldu.


Klasik tarzından ödün vermeyen erkeklerin tercihi uzun kaşe kabanlar olurken renk konusunda seçeneklerin arttığı görülüyor. Belden kemerli olan modeller bu kabanlar arasında öne çıkmakta.

Spor giyinmekten vazgeçmeyenler için kapşonlu ve salaş montlar da şık bir alternatif olarak sunuluyor. Bunlar arasında etnik desenli ve renkli olanlar benim favorilerim arasında!


Şubat ayı sona erdikten sonra trençkotlar kendini göstermeye başlayacak. Zamansız bir parça olma özelliği gösteren trençkotlar için de geniş renk yelpazesi sunulmakta. Siyahın vazgeçilmez ağırbaşlılığının yanı sıra hardal tonları, bordo ve lacivert gibi renkler de öne çıkacak.


Deri ceketleri de unutmamak gerek. Deri ceketler sokak modasının olmazsa olmazları arasında! Cool erkeklerin asi görünümlerine ayrı bir hava katan deri ceketler herkesin dolabında yerini almalı. Bu sezon yandan fermuarlı modeller zirveye yerleşecek. (Laf aramızda biz kadınların deri ceketlere ayrı bir zaafı var!)



**

17 Ocak 2014 Cuma

Erkek Modası: Saç ve Sakal

Bilindiği üzere 2 sezondur yandan ayrık fönlü saçlar yükselişte. Geçtiğimiz sezonların aksine baby face görünümler değer kaybediyor ve sakallı görünüm önem kazanıyor.


Kirli sakallar halen günümüzün gözde ve modern sakal şekli olarak önemini korumakta..

2 senedir zirveye yerleşen Malkoçoğlu bıyığı bu sezon inişe geçiyor ve yerini Muhteşem Yüzyıl tarzı sakallar alıyor. Temiz yüzlü genç imajı bu şekilde yerle bir oluyor ve asi görünüm önem kazanıyor.


Öte yandan yandan ayrık saçların yataktan kalkmışçasına bir görünüm içerisinde olması cool ve stil sahibi görünmenize yardımcı olacaktır.

Önemli olan maskülen sakal ve bıyık görünümünü yandan ayrık trendy saç görünümü ile yumuşatmak.. Bu sentezi doğru şekilde uygulayan isimlerin başında benim de tarzlarını çok beğendiğim Tan, Gökhan Türkmen ve Kemal Doğulu gelmekte.


Keçi sakalı ile yandan ayrık saç sentezi de modern bir sakal alternatifi olarak karşımıza çıkıyor..


Öte yandan bu saç modelleri bana göre değil, ben biraz uzun saçlardan hoşlanıyorum diyorsanız size önerim Ian Somerhalder ve Engin Hepileri’nin saç modelleri olacaktır.


Unutmayın ki moda geçici, stil kalıcıdır!

(Fotoğrafları ile  yazıma katkıda bulunan arkadaşlarım Emre Yeşilöz ve Onur Karamuk'a teşekkür ederim!)


**

6 Ocak 2014 Pazartesi

Erkek Modası: Kazaklar

2014 yılının ilk moda yazısı ile karşınızdayım.
Yoğun istek üzerine yeni yılın ilk moda yazısında erkek modasına el atıyorum..

Umarım yeni yıl herkese bol şans ve sağlık getirir ve beraberinde hepimize aşk ve mutluluk da gelir. Bu yazımda soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak kazak modellerini paylaşıyorum.

Havalar henüz yeterince soğumadı, halen bahar havasını yaşamaktayız. Hal böyle olunca t-shirtlerden kazaklara geçiş süresi de uzamış oldu. Ocak ayı ile birlikte havaların mevsim normallerine döneceği ve soğuklarla kucaklaşacağımızı hesaba katarak kazak modellerine geçiş yapmanın zamanı geldi diye düşünmekteyim.

Öncelikle boyunluk modası dalga dalga yayıldığından beri boğazlı kazakların pabucu dama atıldı. Özellikle bu sezon gömleklerin yükselişe geçtiğini önceki yazılarımda belirtmiştim. Gömleklerin üzerine degaje yakası düğmeli olan ince kazakları giyerek cool bir görünüm elde edebilirsiniz. Dilerseniz aynı yaka formuna sahip olan kazakların daha kalın olanlarını içinize gömlek giymeden de giyebilirsiniz.


Renk konusunda klasikleşen siyah, lacivert ve kahverenginin yanına bordonun da eklendiğini belirtmekte fayda var. Bu sezonun parlayan yıldızı bordo!

Zamansız bir parça olmasıyla bilinen v yaka kazaklar mutlaka dolabınızda bulunmalı. En olmadık zamanda kurtarıcınız olacaktır. Ayrıca geniş yaka – yarım boğazlı modeller de soğuk kış günlerinde tercih edeceğiniz modellerin başını çekmeli. Örgü dokumalı kazaklar ve desenli modeller öne çıkanlar arasında.


Sonbaharda patlayan sweatshirt akımının kış mevsimine de sıçradığını görüyoruz. Kazakların sweatshirt formuna sokulması onları daha çekici kılmakta. Zira bu formdaki kazaklar spor giyimden vazgeçemeyen stil sahibi erkeklerin bir numaralı tercihi olacaktır.


Çelik örme kazaklar ise bu sezonun geri planda kalmaya karar vermiş olan klasik kazakları arasında. Yine de bilindiği üzere çelik örgülerin modası asla geçmez. Özellikle üçgen bir vücuda sahip olan erkekler bu modelleri tercih ettiğinde vücut şekillerinin daha belirgin olacağını söylemekte yarar var.


Ayrıca t-shirtlerinizin üzerine giyeceğiniz dökümlü yaka kalın kazaklar da şık bir tercih olacaktır.

Mutlu alışverişler!

**