1 Eylül 2023 Cuma

Barbie'nin İhtişamlı Dünyası

  Kim ne derse desin hiçbir dönem modası geçmeyen bir trend Barbie. Her ne kadar fiziksel görünüm itibariyle "kötü örnek teşkil ettikleri"ne dair yorumlar yapılsa da güzeli övmenin vazgeçilmez olduğu bu dönemde neden böylesi bir imaj figürünün modası geçsin ki... Hepimizin hayalini kurduğu ve pek azımızın sahip olduğu ihtişamlı bir hayata sahip Barbie arkadaşımız.

 Güzeli güzel yapan ona yüklenen anlamsa şayet, neden kime güzellik anlayışı sorulsa aşağı yukarı aynı cevapları alırız? İşte bu böyle gelmiş ve böyle giden düzenin sadece ufak bir parçası Barbie ve Ken. Yok kapitalist düzen yok şöyle yok böyle diye atıp tutanlar doluşmasın hemen; hepimiz bu kapitalist düzenin zincirinin birer parçasıyız. Bunun için iyi okullarda okuyup, lisanslar, yüksek lisanslar, doktoralar yapıp kendi işimizi kurup kendimizi tatmin etmeye yetecek kadar para kazanmak gibi bir heves içinde geçiyor ömrümüz. Ve nedense hiç de tatmin olmuyor, hep her şeyin çok daha fazlasını istiyor ve istemeye de kendimizde hak görüyoruz. Çünkü böyle gördük, böyle öğrendik; bu durumu içselleştirdik. Bunun dışına çıksak aidiyet duygumuza zarar vereceğiz; işte o yüzden memnun olsak da olmasak da mevcut düzeni sürdürmeye devam etmekteyiz. Çünkü dışarı doğru bir adım atsak tökezler düşeriz ve düşene herkes güler. İşte bunu göze alamıyoruz.

 Başkalarının düşüncelerini kendi duygu ve düşüncelerimizin üstünde tutmaya devam ettiğimiz müddetçe kişisel tatmin duygusundan yoksun, elde edilenlerin duygusal etkilerinin hızlıca tükendiği bu sarmalda yaşamaya devam edeceğiz.



Sezin Çelikkanat Mısırlı

Klinik Psikolog & Psikoterapist

13 Ekim 2022 Perşembe

Psikoloji: Hareket Zamanı

 

Bazen güncellememiz gerekir kendimizi. Gerek bildiklerimizi gözden geçirerek gerek dış görünüşümüzde hoşumuza gidebilecek ufak değişiklikleri hayatımıza dahil ederek. Daha fazla ertelemeden bir yerden başlamalı ve tutunmalı...

 

Rölantide seyreden bir hayatın dizginlerini elimize alarak kendimize kendi gücümüzü göstermeliyiz. Bazı şeyleri hatırlamamız gerekir çoğu zaman. Araya biraz olsun zaman girdiyse kendi kabuğumuza çekilmeye meyilli oluyoruz genelde. Halbuki mevcut potansiyelimizin ne kadarını kullandığımızdan bile bi’haber yaşıyoruz. Bu farkındalıkla neden şimdi harekete geçmeyelim ki? Adım atmak için en uygun zaman yapmak istediğimiz şeyin aklımıza geldiği zamandır, işte bunu unutmayalım!





Sezin Çelikkanat Mısırlı

Uzman Klinik Psikolog & Psikoterapist

11 Ekim 2022 Salı

Psikoloji: Mevsimsel Depresyon

 

Mevsimsel depresyon diyerek geçmemek gerek.

Özellikle sonbahar ve kış aylarında mutluluk hormonu serotonin düzeyinin düşmesi ve uyku hormonu melatonin seviyesinin olması gerekenden fazla üretilmesi sonucu ortaya çıktığı bilinen mevsimsel depresyon yaşam kalitemizi olumsuz yönde etkiliyor.

İstatistiksel olarak 18-30 yaş arasında ve kadınlarda daha yaygın olduğu biliniyor. Mevsimsel depresyon tedavi edilmediği takdirde majör depresyona dönüşebilme ihtimalini de beraberinde getiriyor.


Bu nedenle kendinizi olumsuz duygular içerisinde hissettiğinizde yaşam kalitenizi yükseltmek için psikoterapi desteği alabilirsiniz.





Sezin Çelikkanat Mısırlı

Uzman Klinik Psikolog & Psikoterapist

Uzun bir aranın ardından...

 

Ne zamandır yazmamıştım böylesine. Vakitsizlikten değil elbette, içimdeki arzuyu ilkel dürtülerimle erteledim defalarca. Sonunda kaçınılmaz olanın başındayım işte. Bu kez de sürekli yazasım, içimi dökesim var bu satırlara, fakat nereden başlayacağımı bilemiyorum nedense.

Uzun süredir aklımın bir köşesinde mevcut olan kitap yazma fikrini hayata geçirmeye karar verdim. Basımı için net bir tarih verememekle birlikte iki ayrı türde kitabı aynı anda yazmaya başlayacağımın bilgisini paylaşabilirim.

Bu yeni dönemde gerçekleştirmeyi planladığım projeler arasında bir dergide yazılarımın yayınlanması ve Youtube kanalımdaki videolarımı biraz daha farklı bir formatta paylaşmak da yer alıyor.

 


Youtube kanalım: sezin celikkanat

Instagram: klinikpsikolog.sezincelikkanat

 

24 Mart 2021 Çarşamba

Giyim Psikolojisi: Minyon Yapılı Hanımlar

 Her ruh halinin ayrı bir duygu yoğunluğu olduğu gibi her kişiliğin ayrı bir rengi vardır. Bu renk bazen kişiliğinizle birlikte kendinizi ifade etme şeklinizin bir parçası haline gelir. Aslında dişil ve eril enerjinin sadece canlılarda değil cansız nesnelerde de var olduğunu artikellerle birlikte öğrendik. İşte bu nedenle her ortamın (iş ortamı, aile hayatı, arkadaş ortamı, özel yaşantı) kendi içerisinde ayrıştığını ve ortamına uygun giyinmenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Hiç eşofmanla iş yerinize gidip de bir toplantıya katıldınız mı? Çok şık pullu bir elbise giyerek okulun/dersliğin kapısından içeriye girdiniz mi? Nasıl ki bunları yapmadıysanız bulunduğunuz ortama ve kişiliğinize uygun giyinmenin önemini biliyorsunuz demektir.


Örneğin bir reklam ajansında çalışan kişiler resmi kıyafetler giyinmek mecburiyetinde olmayabilirler, diğer kurumsal çalışanlara oranla daha serbest bir giyim tarzını benimseyebilirler. Renkli tshirtler, Jean pantolonlar, sneakerlar rahatlıkla iş hayatına adapte edilebilir. Ancak kurumsal formatta bir yerde çalışanlar için Cuma günleri haricinde cigarette/palazzo pantolonlar, kalem/çan etekler/elbiseler, blazer ceketler, gömlekler, stiletto/babet veya loaferlar olmazsa olmazlar olabilir. Bu kıyafetleri tercih ederken boyunuz, kilonuz, rengin sizinle bütünleşmesi ve ruhsal halinizin dış görünüşünüze yansımasıyla bir bütün haline gelebilmek için önce kendinizi iyi tanımanız gerekmektedir.

Minyon yapılı hanımlar daha çok cigarette pantolonlar veya bilekte biten skinny Jeanler ile altına yüksek topuklu ayakkabı giyilebilecek payı olan geniş palazzo pantolonları tercih ederlerse daha uzun ve fit görünebilirler. Ayrıca crop blazerlar ile gömlek/bluz gibi üst giyimlerin pantolon içine sokularak alt bedenin uzunluğuna dikkat çekmek istenebilir. Böylelikle olduğunuzdan daha uzun görünebilirsiniz. Ters üçgen vücut tipine sahip olan hanımlar hariç bu şekilde tüm minyon hanımlar rahatlıkla giyinebilirler. Ayrıca ton sür ton giyinmek veya tek parça şeklinde giyinmek de hem kurtarıcı hem de sade ve şık görünmenize katkı sağalayacak minimalist bir kombine imza atacaktır. Kombini tamamlarken nokta atışı yapacak olan kısım kullanılan aksesuarlardan oluşuyor. Bol kesim pantolonların altına platform veya dolgu topuklu ayakkabılar, dar pantolonların altına ise bilekten bağlaması olmayan her türlü ayakkabı giyilebilir. Sadece babet veya loafer gibi düz ayakkabılar tercih edildiğinde boyu kesmemesi adına ten renginize uygun nude tonlarda ayakkabılar tercih etmeniz boy oranınızın olduğunuzdan yüksek algılanmasına yardımcı olur. Çanta olarak aşırı büyük çantalardan kaçınılmalı. Boyundan çapraz askılı omuz çantalarının sizi ortadan ikiye böldüğünü unutmamalısınız. Kullanılabilecek takı ve aksesuarlar her kıyafete göre farklı olacağından onu ayrı bir yazıda ele alacağım.

Kombinler: Nocturne 

Saç ve ten renginize, kişilik yapınıza, iş hayatınıza uygun giyim konusunda her türlü online ve bire bir danışmanlık için e-posta adresimden randevu alabilirsiniz.

Psikolojik Giyim Danışmanlığı altında kişisel ve kurumsal stil, imaj ve iletişim hizmetlerimiz verilmektedir.


U. Sezin Çelikkanat Mısırlı

Uzman Klinik Psikolog ve Psikoterapist

Kişisel Marka Koçu

16 Eylül 2020 Çarşamba

Uzm. Kln. Psk. Sezin Çelikkanat Mısırlı - İşkolik Programı

 Business Channel Türk'te

Uzman Klinik Psikolog ve Psikoterapist Sezin Çelikkanat Mısırlı'nın konuk olduğu 

  • Psikologların meslek hayatında lisans eğitiminin önemi
  • Yüksek lisansın anlamı ve 
  • Psikoterapist olma süreci ile 
  • Pandeminin psikolojik etkilerini konuştuğumuz 

Sema Baysal'ın moderatörlüğünü yaptığı İşkolik adlı program 


Videoya erişim sağlayamayanlar için link: youtu.be/IZF5Am0ypx0

***

-Psikoterapist kime denir, nasıl terapist olunur?
-Bir söz var “gerçek hastalar psikoloğa gitmez, gerçek hastaların hasta ettiği kişiler gider” diye. Siz bu yoruma katılıyor musunuz?
-İyi bir çift ilişkisinde olmazsa olmazlar nelerdir?
-Yaşadıkları ilişkiyle ilgili sıkıntıları olan çiftler genellikle görüşmelere birlikte mi geliyorlar yoksa bireysel görüşmeyi mi tercih ediyorlar?
-Evlilikte ne zaman terapiste gitmek gerekir?
-Bitme noktasına gelmiş bir ilişkide eşlerin terapiye başlaması ilişkiyi kurtarabilir mi?
-Pandemi sürecinin aile yaşantılarına etkisi nasıl oldu?
-Pandemiyle birlikte insan ilişkilerinde düşünsel duygusal ve davranışsal ne gibi değişiklikler oldu?
-Yaş gruplarına göre pandeminin etkileri çeşitlilik gösterdi diyebilir miyiz?
-Kaygı mı takıntıları etkiliyor yoksa takıntılarımız mı kaygımızı tetikliyor?
-Yeni normal olarak adlandırdığımız bu dönemde ağırlıklı olarak online mı yoksa yüz yüze terapiye mi talep oluyor?

***

Sorularınız, önerileriniz ve danışmak istediğiniz konularla ilgili olarak sezin.celikkanat@gmail.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.


***

27 Ağustos 2020 Perşembe

Mentörlük

 Mentörlük, belirli bir deneyim, bilgi birikimi, beceri veya uzmanlığa sahip bir kişinin, bir başkasının kişisel veya mesleki anlamda gelişimini ele alınan konularla bağlantılı tavsiyeler vererek, yol göstererek ve bilgilendirerek katkıda bulunmasıdır.

Mentörlük bugün ve geleceğe odaklı bir süreçtir. 

Mentör ile mentee arasındaki ilişki, karşılıklı dayanışma ve etkileşime dayanmakta ve bu yönüyle her iki tarafa da fayda sağlamaktadır. Mentörlerin deneyimlerinden yararlanırken daha az hata yapmayı öğrenen menteeler, ne yapmak istediklerine kısa sürede karar verme, kendilerine daha gerçekçi hedefler koyabilme ve isteklerine göre kariyer planlama becerilerini kazanmaktadırlar. Mentörlük çalışmaları menteelere bir nevi yol göstericilik yapmaktadır. Öte yandan menteelere destek verirken iletişim becerilerini geliştiren mentörler de sahip oldukları bilgileri pekiştirme olanağına erişmektedirler.

Koçluk daha çok kişilerin tavır ve tutumları ile ilgilenmektedir. Belirlenen hedeflere ulaşmada doğru adımı, doğru zamanda atmak önemli bir faktördür. Koçlar çalışanları gözlemleyerek neyi nasıl yapmaları gerektiği hususunda danışmanlık yapmakta ve doğru adımın doğru zamanda atılmasını sağlamaktadırlar.

Mentörlük ise kişilerin potansiyellerini ortaya çıkarmayı ve geliştirmeyi hedeflemektedir. Çalışan potansiyeli; doğru donanım, eğitim, motivasyon ve danışmanlık verildiği taktirde kişinin ulaşabileceği en üst düzey kapasite olarak tanımlanabilir. Bu noktada kapasitenin iş odaklı kalmayarak daha geniş bir perspektifte ortaya çıkarılması kişinin kendini entelektüel ve sanatsal becerilerde de geliştirmesi hedeflenmektedir.




Uzman Klinik Psikolog & Psikoterapist

U. Sezin Çelikkanat Mısırlı