3 Mayıs 2017 Çarşamba

Hadsizlik Had Safhada!

Terbiye, parayla pulla alınmıyor ne yazık ki. İnsanın kendini yetiştirme şekli bir bakıma… Kitap okumak, çok gezmek, kendini yetiştirmek, azla yetinmemek, kaliteli popülasyonlar içerisinde bulunmak veya o kaliteyi kişinin kendisinin yaratması ile mümkündür terbiye. Öyle hiç kitap okumayıp kendince(!) övünerek “ben hayatımda hiç kitap okumadım” diyen birisine saygı duymamı beklemeyin benden. Aynı şekilde bulunduğu ortamın gerektirdiği şekilde giyinmek de terbiye göstergelerinden birisidir. Misal ribanaları lastikli bir eşofman giymiş birisi benimle görüşmeye gelse kendisine zerre saygı duymam, duyamam kusura bakmasın. İzin almadan bir başkasının malını, mülkünü sahiplenmek ise kişinin özel hayatına tecavüz etmek gibidir. Böyle kişileri olası en sert biçimde uyarmanız sizin hakkınızdır. Benim hassas olduğum ve sinirlendiğim noktalar bellidir. Hiçbir zaman da kendi çizgimi bozmadım bu hayatta. Kişisel bakımına özen göstermeyen, düzgün giyinmeyi bilmeyen, kitap okumayan, genel-kültürü yerlerde sürünen ve bu haliyle kendisiyle gurur duyan egonun vücut bulmuş halleri çekilebilirler mi kendi köşelerine? Hatta öyle bir köşe olsun ki bu, mümkünse hep oralarda sığıntı olarak yaşasınlar da benim seviyeme yükselme cüretini göstermesinler. Zira gerçekten çok sinirlenebiliyorum hadsiz insanların var oluşuna. Çünkü bazı kişilerin varlıkları bile beni sinir etmeye yetiyor. Bazen bir ses tonu, bazen kullandığı edepsiz kelimeler, bazen bakımsız bir dış görünüş, bazense haddini aşan bakışlar… Lütfen herkes dengine göre davransın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder