3 Şubat 2020 Pazartesi

Psikoloji: Stres


Sıkıntı yaratan olaylar karşısında bir tepki sürecidir. Bireyin kendisinden ve çevresinden kaynaklanan bedensel ve ruhsal gerilim, baskı, endişe, kısaca kişiye rahatsızlık veren bir durumdur.

Stresin Belirtileri
Stres 3 dönemli bir sorun olarak karşımıza çıkar;
1)Alarm Tepkisi: Bu dönem, insanın dış uyaranı stres olarak algıladığı durumdur.
2)Direnç Dönemi: Bu dönem stresle yüz yüze kalınan, araya başka stresler girmezse baş
edilebilecek dönemdir.
3)Tükenme Dönemi: Stresle etkili bir şekilde baş edemediğimizde ya da üstesinden gelemediğimiz stres kaynakları çoğaldığında vücudun adaptasyon kapasitesi zorlandığı dönemdir.
Stres altındayken beyin algıladığı tehlike karşısında “savaş ya da kaç” emri verir. Bu emrin yerine getirilmesi için, gerekli olan kas gerginliği artar. Ancak savaşmanın veya kaçmanın mümkün olmadığı durumlarda artan enerji ve kas gerginliği boşalamadığı için çeşitli fizyolojik belirtiler ortaya çıkar. Bunlardan en sık olanı baş ağrısıdır.

Temel Stres Faktörleri
-Sorumluluklar ve Yoğun İş Yükü
(sorumlulukların belirsizliği, iş yükünün fazla olması, sorumluluk harici iş yüklenmesi)
Bireyin sorumlulukları konusunda yeterli bilgisinin olmaması durumunda rol belirsizliği görülür. Eğer işin amaçları yeterince tanımlanmamışsa, bir diğer ifade ile birey ne yapacağını bilemiyorsa stres kaçınılmaz olacaktır
Bireyin üstlendiği iki veya daha fazla rolün aynı zamanda ortaya çıkması, bireyden zıt isteklerde bulunulması rol çatışmasına yol açabilir. Örnek olarak bir işçiden amiri üretimi hızlandırmasını isterken, çalışma arkadaşları üretimi yavaşlatmasını isterse kişi rol çatışması yaşayabilir.
Diğer insanların sorumluluğunu üstlenmek, kişilerde gerginlik yaratan bir stres kaynağıdır. Diğer insanların mesleki gelişiminin sorumluluğu bir kişiye yüklenmiş ise, ayrıca işin doğası çok fazla sorumluluk gerektiriyor, ancak yetkiler sınırlı ise, kişi kendini yoğun stres altında hissedebilir.

-Kişilerarası Çatışma:
İş yerinde üstleriyle geçimsizlik ve çalışanlar arasındaki olumsuz ilişkiler, kişiliklerin uyumsuzluğu, amirlerle, meslektaşlarla ya da memurlarla çatışma ya da tartışma, evde aile fertleriyle yaşanan tartışmalar, sosyal ilişkilerde arkadaşlarla veya iletişimde olunan diğer kişilerde yaşanan sıkıntılar en basit işlerde bile gerginlik yaratır. Çözümü en zor olan da bu sorundur.

-Kalabalık/Trafik:
Büyük şehirlerde yaşamanın yegâne problemlerinden birisidir bunlar. Bulunulan ortama adapte olmak, bakış açımızı değiştirmek gerekebilir. Kendi kontrol alanımızın dışındaki konulara kızmak, öfkelenmek, sinirlenmek, tepki göstermek bizi daha stresli, uyumsuz ve mutsuz yapar. Bu nedenle farklı bakış açılarına odaklanmak, alternatif düşünceler üretmek veya yaşanan bu kaçınılmaz sorunları olabildiğince yumuşatmak için yollar bulabiliriz. Trafik esnasında arabada sevdiğiniz şarkılardan oluşan bir albüm dinlemek, klasik müzik dinlemek, kulaklık yoluyla telefonla görüşmek gibi. Kalabalık içerisindeyken görmek istemediğiniz şeylere odaklandıkça onları görmeye başlarsınız bu nedenle odağınızı kendi içinize çevirin. Belki alternatif bir güzergâh belirleyip oradan istediğiniz yere gidebilirsiniz veya bir yerlerde çay/kahve molası verebilirsiniz. Sizin dışınızdaki kişilere sinirlenip somurtabilirsiniz elbet ama bu size bir şey kazandırmayacaktır. Kalabalıklar içerisinde de kendi hoşunuza gidebilecek şeyler bulabileceğinizden eminim.

-Sınırların Çok Katı veya Çok Gevşek Olması:
Kişisel hayatta kimseye hayır diyememek, sınırlarımızı çizememek ve bu nedenle hayatımıza sıkça müdahale edilebilmesi, kendi isteklerimizi gözardı etmek.

-Fiziki Mekan ve Çevre Şartları:
Çalışma, eğitim alanı veya evde en fazla zaman geçirilen yer (oda), masa, koltuk, sandalye vs gibi materyaller ve bulunulan ortamın hava koşulları, aydınlatması, sıcaklığı, gürültü veya sessizliği rahatlık ve güven sağlamalıdır. Konfor alanında kişinin kendisini iyi hissetmesi hem fizyolojik hem psikolojik durumu etkilemektedir.

-Yüksek Beklentiler:
Kişinin iş yaşamında belli bir hedefe ulaşmak, kariyer basamaklarında yükselerek bunun
karşılığında daha fazla güç, saygınlık ve para elde etmek, kariyer gelişimini sağlamak yönündeki istek ve ihtiyacının örgüt tarafından karşılanamaması ve çeşitli şekillerde engellenmesi çalışanda strese yol açacaktır. Bireyin kariyerinde doyumu ve etkinliği iş stresini kontrol altında tutmasına bağlıdır.

-Mobbing:
Duygusal saldırı, ayrımcılık ve zorbalık olarak da tanımlanan mobbing, fiziksel şiddetten çok psikolojik baskı ve yıldırma politikası ile işyerindeki herhangi bir çalışana uygulanan ısrarlı ve bilinçli bir davranış olarak tanımlanmaktadır. Mobbinge uğrayan kişilerin %40’ının depresyona girdiği, travma sonrası stres bozukluğu yaşadığı gözlemlenmiştir.

-İşe geç gitme / İşten erken çıkma/Devamsızlık:
İşe, eğitime vb yerlere geç gitme, buralardan erken çıkma veya hiç gitmeme (devam etmeme) durumları hem kişinin adaptasyonuna yönelik bir stres faktörü olurken hem de bu ortamdaki kişilerin stres faktörünü artırmaktadır.
-Psikoloji randevusu alan danışanın seansa gelmemesi veya devam eden bir seansın danışan tarafından birden sonlandırılması
-Çok isteklerle katıldığınız eğitim veya atölyeye devam etmediğiniz oldu mu? Neden?

-Çatışma:
Çatışma, bireysel ve örgütsel olarak iki boyutta ele alınabilir. Bireysel anlamda çatışma, bir
insanın hedeflerine ulaşmasını engelleyen davranış biçimleri olarak tanımlanabilir. Birey bu
engellemeler sonucu gerginlik ve uyumsuzluk sorunları yaşayabilecektir.
Özellikle çatışma halinin uzun sürmesi birey üzerinde stres yaratabilecek ve organizma bünyesinde çeşitli sorunlara (kalp rahatsızlığı, ülser gibi) neden olabilecektir.

-Zaman Baskısı
-Hata Yapma Korkusu/Yanlış Anlaşılma Korkusu
-Güvenliğin Az Olması



Uzman Klinik Psikolog ve Psikoterapist U. Sezin Çelikkanat Mısırlı


**

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder